Başkanımızın Ödül Töreni Konuşması

BALIKESİR Gazeteciler Cemiyeti (BGC) Başkanı Ramazan Demir, 60. yıl etkinlikleri kapsamındaki geleneksel Hasan Basri Çantay Gazetecilik Ödülleri Töreninde yaptığı konuşmasında, mesleki konular yanı sıra Balıkesir'in İstiklal Madalyası talebini de dile getirdi. Şeref konuğumuz TBMM başkanı Mustafa Şentop'tan desteğini talep etti.

Sayın Başkanım

Sayın Valim, Değerli milletvekilleri

Belediye başkanları, siyasi partilerimizin değerli temsilcileri,

Saygıdeğer Konuklar, hanımefendiler, beyefendiler.

Balıkesir Gazeteciler Cemiyeti'nin 60. yıldönümü etkinlikleri kapsamında düzenlediğimiz geleneksel Hasan Basri Çantay Gazetecilik Ödülleri törenimize katılımınızla şeref verdiniz.

Meslek camiam adına hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Cemiyet yönetimini üstlendiğimiz günden bu yana sadece Balıkesir için değil, ülkemiz adına değerli bir isim olan şair, yazar, gazeteci, islam alimi, fikir adamı, Kuvayi Milliyeci, TBMM 1. Dönem Balıkesir milletvekili Hasan Basri Çantay üstadın anısını yaşatmaya çaba gösterdiğimiz Gazetecilik Ödülleri törenine davetimizi kabul ederek Balıkesir'imizi onurlandıran Gazi Meclisimizin başkanı sayın Prof. Dr. Mustafa Şentop beyefendiye ayrı bir teşekkürü borç biliyoruz.

Bugün burada cemiyetimiz üyesi yayın kuruluşlarıyla gazetecileri ödüllendirmekle kalmayıp, ilimizin sosyal, kültürel, ekonomik yaşamına başarılı çalışmalarıyla değer katan bazı bürokrat, belediye başkanı, sporcu ve iş insanlarına da vefa borcumuzu ödeyeceğiz.

Birazdan ödül alacak isimleri şimdiden tebrik ediyorum.

Sayın başkanım

Türk Basın tarihinde 135 yıllık bir geçmişe sahip Balıkesir,

Hasan Basri Çantay'ın imzasını taşıyan Doğru Söz ve Ses gazeteleriyle milli mücadelenin amacını halka anlatarak Bayrak Adamlar çıkarmış

Kurtuluş Savaşının meşalesine ilk kıvılcımı çakan bir ildir.

O karanlık günlerde çıkardıkları gazeteleri yumurta sepetleri, saman balyaları içerisinde Akhisar'a, Soma'ya, Bergama'ya İzmir'e ulaştıran

Hasan Basri Çantay, Mustafa Necati, Vasıf Çınar kardeşler gibi vatansever gazetecilerin bayraklaştığı,

Zağnos Paşa'nın, Fatma Sultan'ın, Ayşebacı'nın, Çanakkale Gazisi Seyit Onbaşı'nın, Cihan Pehlivanı Kurtdereli'nin,

Ömer Seyfettin'in yetiştiği,

Her geçen gün büyüyen Üniversiteleriyle,

Organize Sanayi Bölgesi'yle,

çağdaş ve modern şehircilik anlayışıyla,

zeytin ve zeytinyağıyla, süt ürünleriyle, beyaz ve kırmızı etteki besin deposuyla, sebzesi ve meyvesiyle,

Ege ve Marmara Denizi'ne kıyısı bulunan eşsiz güzellikleri bünyesinde barındıran

ve Türkiye'nin parlayan yıldızı olarak gördüğümüz Balıkesir'imizde sizleri misafir etmenin heyecanını yaşıyoruz.

Balıkesir'imize hoş geldiniz, sefalar getirdiniz.

Sayın Başkanım

Değerli konuklarımız

sevgili meslektaşlarım

“Anadolu basını demokrasinin beslenmesi ve sağlıklı işlemesi bakımından hayati öneme sahiptir.

Hem halkımızın vaktinde ve doğru bilgilenmesi hem de idarecilerin halkın gündemini sağlıklı takip edebilmesi bakımından medyamız yeri doldurulamayacak bir görev ifa ediyor.

Genel olarak basın, özellikle de Anadolu basını işte bu yönüyle de mutlaka desteklenmesi ve teşvik edilmesi gereken bir vazife görüyor.

Elbet şu gerçeği de göz ardı etmemek gerekiyor.

Bu misyonların hakkıyla ifası, yerel medyamızın görevini meslek ahlakından taviz vermeden ve ülkesine karşı sorumluluklarını unutmadan yerine getirmesine bağlıdır.

Şayet yerel basınımız bu iki hususta taviz vermeden yoluna devam ederse gücünü hiçbir zaman kaybetmez.

Tam tersine daha da arttırır.

Her şeyin dijitalleştiği ve teknolojik mecralara evrildiği bir dönemde

insanı sosyal çevresi ile hala merkezde tutan, sahiciliğin yıkılmayacak son kalesi hiç şüphesiz meslek ahlakıyla ülke çıkarlarından taviz vermeden çalışan gazeteciler olacaktır.”

Değerli konuklarımız

Yerel medyanın günümüzde pek çok sorunla karşı karşıya bulunduğu hemen hemen her platformda dile getiriliyor.

Bugün burada o sorunları tek tek sıralayıp Balıkesir ve Balıkesir Basını adına tarihi bir an olarak gördüğümüz bu buluşmayı bir ağlama sızlama platformuna dönüştürmek istemiyorum.

Elbette birçok sıkıntımız, sorunumuz var.

Ancak bunların hiçbirini de aşılamaz görmüyoruz.

Kesinlikle karamsar değiliz.

Yarınlara umutsuz bakmıyoruz.

Sorunlarımızı biliyoruz.

Sorumluluklarımızı yerine getirdiğimizde

çözüme de ulaşacağımıza inanıyoruz.

Değerli konuklar,

Basının aslında yerinde kullanılırsa nasıl büyük bir güç, olduğunu son olarak 15 Temmuz'da gördünüz.

Anadolu Basınının Çanakkale Savaşı, İstiklal Harbi, Kıbrıs Çıkarması, terörle mücadele ve 15 Temmuz gibi kritik dönemlerde sergilediği onurlu yaklaşım tarihimizde şanla şerefle kaydedilmiştir.

Basının yüz akları, tüm değerleri ve tarihiyle kültürüyle milleti aşağılayan mankurtlar değil, bu millete hizmet etmeyi en büyük şeref kabul eden ve bu ülkeye Kuvay-i Milliye ruhunu aşılayan Hasan Tahsin, Hasan Basri Çantay, Mustafa Necati, Mehmet Akif Ersoy'un izinden yürüyen Anadolu gazetecileridir.

Bizler Kuvay-i Milliye şehrinin gazetecileri olarak hakikatın peşinde koşmaya devam edeceğiz, büyük ve güçlü Türkiye mücadelesine destek olmayı sürdüreceğiz.

Bugünkü bulaşmayı vesile kılarak buradan ülkemizin güzel insanlarına seslenmek istiyoruz.

Ey halkımız sizlerden ricamız

Basının gücünü, millet yararına kullanmayanlara prim vermeyiniz.

Basın özgürlüğünü şahsi özgürlüğü olarak görüp milletin değerlerine,

insanların özel hayatlarına saldıranların tehdit ve şantajlarına boyun eğmeyiniz.

Destek vermeyin, dikkate almayın, okumayın, tıklamayın, reyting yaptırmayın fitne, fesat ve nifaktan beslenen pespaye şarlatanlara..

Ülke çıkarı, toplum çıkarı bunu gerektirir.

Hak ve Hakka inananların bugünü mali milat sayarak

bu adımı atacaklarına inancımız tamdır.

Hanımefendiler, beyefendiler

Öyle bir dönemdeyiz ki

kim gazeteci, kim gazeteci değil ayırt edilemez hale gelindi.

Bunu şundan söylüyorum.

Doğrunun yalanla, iftiranın kumpasla,

çarpıtmanın kötü niyetle,

sinsiliğin çıkarcılıkla karıştığı

sosyal medya mecralarını kullanarak

itibar suikastı yapanlara 'gazeteci' muamelesi yapılması gücümüze gidiyor, mesleğimizin onuruna dokunuyor.

Sayın başkanım

değerli milletvekillerimiz

Sosyal medyadaki bilgi kirliliğine karşı tek çare,

kamu yayıncılığını güçlendirmektir.

Kamu yayıncısı kuruluşların gerçek sahibi halktır, millettir.

Bu yüzden, güzelle çirkinin edilmesine imkan sağlayacak basın meslek yasası istiyoruz.

Çünkü günümüzde ve gelecekte gazetecilik, bugünün sözde gazetecilerine bırakılacak kadar değersiz bir meslek dalı değildir.

Bu yasa bugün toplumun bir çok kesiminin muzdarip olduğu konuların ortadan kalkmasını beraberinde getirecektir.

Basın Meslek Yasasının ülkemize kazandırılması konusunda bir kez daha ilginizi, desteğinizi talep ediyoruz.

Ayrıca

algı ve provakatif bilgi merkezlerine dönüşen sosyal medya ve internet habercileriyle ilgili yasal düzenleme çalışmalarını temiz medya, temiz toplum adına önemsediğimizi ve desteklediğimizi belirtmek isterim.

Basın dostu değerli konuklarımız

Sizler "sosyal medya icat oldu, gazetecilik bitti" diyenlere

itibar etmeyin.

Hakikati arayanlar için gazetecilik asla bitmez.

Hak ve Hakikatın peşindeysek eğer işini iyi yaparak tarihe notlar düşen hakiki gazetecilere sahip çıkacağız.

Bunu demokrasimizin beslenmesi,

güçlenmesi ve sağlıklı işlemesi için yapacağız.

İşte bunu başardığımızda

Anadolu medyası milletin müşterek sesi olacak, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün dediği gibi Anadolunun Fazilet adalarına dönüşecektir.

Saygıdeğer hanımefendiler, beyefendiler;

İki önemli konuya daha değinerek sözlerimi noktalamak istiyorum.

Birincisi ülkemizin birliği-dirliği,

ikincisi Balıkesir'imizi heyecanlandıracak bir mesele..

Terörle mücadelede devletimizin kararlılığını, etkinliğini, içerideki ve sınırlarımızdaki terörist unsurları tümüyle ortadan kaldırma çabasını sonuna kadar destekliyoruz.

Bunu ama, fakat, lakin, diyerek örsellemeye çalışan anlayışı da anlamakta zorlanıyoruz!

Bu konu sağ/sol meselesi değil, vatan meselesidir.

7'den 77'ye hepimiz desteklemek zorundayız.

Çünkü ülkemizin bağımsızlığı için yapılan milli mücadelemizle, nice işgal altındaki ülkeye örnek olmuşuz.

Türk'ün bağımsızlık savaşı kanla yazıldı..

Bu topraklar kolay kazanılmadı.

Bu vatan kolay kurulmadı.

Her karış toprağında şehit kanı bulunan Türkiye Cumhuriyeti'nin birliğini, dirliğini, bütünlüğünü parçalamak isteyen güçlerin varlığını biliyoruz.

Bu noktada biz gazetecilere de büyük görev düşüyor..

Böyle bir ortamda, Basının her bir ferdinin Hasan Basri Çantay gibi kararlı, yurtsever bir tavır ortaya koymamız gerekiyor.

Gazi Meclisimizin değerli başkanı

Milli Mücadele yıllarında topladığı kongreler, kurduğu ordular ile düşman işgalinden kendi kendini kurtaran Balıkesirliler'in anasının ak sütü gibi helal olan İstiklal Madalyası, Kuvay-i Milliye'nin Başşehri Karesiyi taçlandıracak, Hasan Basri Çantay'ları daha da değerli kılacaktır.

Lütfen ilginizi ve desteğinizi esirgemeyin başkanım.

Sayın başkanım

Sizin bugün Kuvayi Milliye Şehri Balıkesir'de bulunmanız bizim için çok anlamlıdır, değerlidir.

Bu katkınızın, verdiğiniz mesajınızın farkındayız.

Balıkesir Basını sizi her daim şükranla anacaktır.

Gazi Meclisimizin sayın başkanı başta olmak üzere

bu tarihi güne tanıklık ederek onurlandıran siz değerli konuklarımıza beni sabırla dinlediğiniz için teşekkür ederken,

Gazeteciler Cemiyeti'nin kuruluşuna imza atan ve bugün bizlerle birlikte burada Balıkesir’in 20 ilçesini, bütün şehri kucaklayan Cemiyetimizin 60. yıla ulaşmasının gururuna ortak olan Edremit'ten Ali Gezer ustamızı da selamlıyor uzun ömürler diliyorum. Aramızda olmayanları saygıyla rahmetle anıyor, Cemiyetimizin bugünlere ulaşmasında emeği bulunan meslektaşlarıma şükranlarımı sunuyorum.

Şu an nöbette olan yönetim olarak bizler

Cemiyetimizin geride bıraktığı 60 yılının değerini

ve bugünün kıymetini bilerek,

zamanla kıymetsiz olmamak için çok çalışmamız gerektiğine olan inancımla hepinizi saygıyla selamlıyor ve sizlerden Anadolu gazetecileri içini bir alkış rica ediyorum..

Ramazan DEMİR

05 Kasım 2011 | Avlu Kongre ve Kültür Merkezi

Kayıt : 07.11.2021