DEMİR YENİDEN BAŞKAN

BALIKESİR Gazeteciler Cemiyeti'nin kongresi gazetecilere yakışır bir atmosferde gerçekleştirildi. Balıkesir ilindeki medyanın bütünleşip kaynaştığı kongrede, Ramazan Demir başkanlığındaki yönetim kurulu oybirliğiyle yeniden göreve getirildi. Otel Basri'deki genel kurula cemiyetin kayıtlı üyelerinin hemen hemen tamamına yakını katılarak Cemiyet'in son dönemdeki çalışmalarını ayakta alkışladı. Üyelerin güvenini yenileyen Demir, var olan birlik ve beraberliğin Balıkesir medyasını zirveye taşıyacağına inandığını söyledi. "Sizlerin desteği arkamızda oldukça hiçbir hedef bizim için hayal değil" dedi.

BALIKESİR Gazeteciler Cemiyeti (BGC)'nin olağan genel kurulunda, Ramazan Demir yeniden başkanlığa seçildi. Tek listeyle gidilen seçimde Demir'in listesi, oy oybirliğiyle kabul edildi.
Dîvan başkanlığını Türkiye Gazeteciler Federasyonu (TGF) Genel Sekreteri Merih Ak'ın yaptığı BGC olağan genel kurulu, Otel Basri'de düzenlendi. Kurula AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Edip Uğur, Balıkesir İl Başkanı Adil Çelik, Anadolu Ajansı Bursa Bölge Müdürü Murat Taydaş, Kamu-Sen İl Temsilcisi Hüseyin Yurdakul, Balıkesir İl Emniyet Müdür Yardımcısı Aydın Gider ve TGF Başkan Vekili Yılmaz Karaca katıldı. Başbakan ile birlikte İstanbul'da bulunduğu için genel kurula katılamayan Balıkesir Valisi Yılmaz Arslan,  Balıkesir Basını'nın önemine işaret eden bir mesaj gönderdi.
Merkez ve ilçelerden çok sayıda gazete sahibi ve basın çalışanının bulunduğu genel kurulda konuşan BGC Başkanı Demir, Bandırma'da üç ay önce uğradığı silahlı saldırı sonucu yaşamını yitiren yönetim kurulu üyeleri Cihan Hayırsevener'e Allah'tan rahmet diledi.
Demir, kongrede şöyle konuştu:
Değerli Konuklar,
Sevgili Meslektaşlarım,
Şahsım ve yönetim kurulum adına hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum.
Geçmişte az sayıda meslektaşımızın haberdar olduğu ve fiziki koşulları uygun olmayan mekanlarda gerçekleştirilen genel kurullar yaşadık.
Belki o günün koşulları öyleydi ama biz bunu mesleğimiz adına, meslektaşlarımız adına kabullenmedik.
Gazetecilerin adlarına yakışır, çalıştay niteliğinde kongreler yapması gerektiğine inandık.
Bu inancımızı da bu göreve talip olduğumuz 3 yıl önceki kongrede dile getirdik.
Siz meslektaşlarımızın layık olduğu platformlar yaratacağız dedik.
Bakın, bugün aramızda önemli konuklarımız var.
Birazdan sizlere hitap edecekler.
Sizlerde onlarla yerel medyanın sıkıntılarını ve çeşitli konularda karşılaştığınız zorlukları konuşma fırsatı bulacaksınız.
Onları kürsüye davet etmeden önce sizlerle bazı görüşlerimizi paylaşmak istiyorum.
Sevgili meslektaşlarımız
Türkiye'de yaygın basın denilince akla İstanbul geliyor.
Anadolu ise yaygın basında adını ancak felaketlerle, cinayetlerle, yolsuzluk haberleriyle duyurabiliyor.
Bakın Balıkesir'deki görev süresi yeni diyebileceğimiz sayın Valimiz bile, bu konudan muzdarip olduğunu dile getirdi, sitem etti.
Oysa, yerel yönetimlerin, Anadolu'da mücadele veren sanayicinin, ticaret erbabının başarı öykülerinin yer aldığı basın daha bir renklenir ve güzelleşir.
İşte bu eksikliği ilimizde Balıkesir Basını gideriyor.
Bölgemizde halkın çevresinden haber alma şansı yerel basınımızın gelişmesine ve güçlenmesine bağlı.
Balıkesir ilinde yaygın basına taş çıkartan habercilik yapılıyor.
Birbirinden güzel haberler, yorumlar, fotoğraflar yayınlanıyor.
Balıkesir basınının da aynı gemide bulunduğu Anadolu Basını ekonomik zorluklar içerisinde kıvranıyor.
Yerel basında çalışan arkadaşlarımız da aynı sıkıntıları yaşıyor.
Sadece Balıkesir’de değil, tüm Anadolu’da yerel medyanın günümüzde pek çok sorunla karşı karşıya bulunduğu hemen her platformda dile getiriliyor.
Son günlerde ise yerel gazetelerimizin can damarı olan resmi ilanlarla ilgili bir tasarruf söz konusu.
57. Hükümet döneminden bu yana yaşanılmaya başlayan kabus sürüyor.
Resmi ilanlarımız ha kesildi ha kesilecek korkusu içerisindeyiz.
Eylemler yaptık, gazetelerimizi kararttık, sesimizi Ankara’ya duyurmaya çalıştık.
İktidar ve muhalefet partilerinin milletvekillerini Cemiyetimize davet ederek, tasarının yaşalaşması halinde ortaya çıkacak vahim tabloyu gözlerinin önüne sergiledik.
Sayın Başbakanımıza, sayın Meclis Başkanımıza, Başbakan yardımcımıza sunduğumuz raporlarla konunun yerel medya için önemini aktardık.
Kanun tasarısı şimdilik askıda ...
Bu noktada şunu da sizlerle paylaşmayı görev sayıyorum.
Anadolu basınının nefes borularını kesmeye çalışan girişimlerin önlenmesi noktasında verilen mücadelede bizlerin yanında olan ve bizlerin sesini Ankara'ya yansıtan sayın milletvekilimiz Edip Uğur'a teşekkür etmeyi görev sayıyorum.
Ancak şunu da söylemek gerekiyor.
Bundan sonra ne olacağını bilenimiz yok.
Sevgili meslektaşlarım,
Yerel gazetelerimiz artık her şeyden önce bir hedef seçmek zorunda.
Sadece resmi ilanı hedef seçerek gazete çıkaranların gelecekte yok olup gideceklerini bugünden kabullenmeye başlamaları gerektiğini söylemenin bir kehanet olmadığı düşüncesindeyim.
Yerel gazeteler için resmi ilanın kader olmadığı bilinmeli, yeni arayışlar içerisine girilmesinin gerekliliğine artık inanılmalı.
Hepiniz iyi biliyorsunuz ki, kişi veya kuruluşların kamuoyuna vereceği bir mesaj olduğunda baş tacı edilen saygın ve güzide olarak nitelendirilerek davet edilen yerel medyanın ilan, reklam, abonelik söz konusu olduğunda ne yazık ki varlığının farkında olunmamaktadır.
İşte bu nedenle diyoruz ki, kendimizi yenilemek ve yeni hedef belirlemek durumundayız.
Değerli Konuklar,
Sevgili Meslektaşlarım
biliyorsunuz hep söylenir ve söyleriz.
Yerel basın, demokrasinin ve çok sesliliğin vazgeçilmez unsurları arasında ilk sırada yer alıyor.
Bu nedenle yerel basının özgür, güçlü olması, kurumsal bir kimliğe kavuşması çok büyük önem taşıyor.
Çünkü yerel basın, yerel yönetimlerle, halk arasında iletişimi sağlayan yerel değerleri ulusal ve kültürel düzeye taşıma gibi bir işlevi üstleniyor.
Bu kadar önem verdiğimiz yerel basının içinde bulunduğu sorunlara, mesleğimizin içerisindeki her arkadaşımızın çözüm üretme ve sorunlara karşı birlikte hareket etme zorunluluğu ve sorumluluğu vardır.
Görev süremizce şu mesajı sürekli vermeye çalıştım.
Altını çizerek yeniden sizlerle paylaşmak istiyorum.
Kimse birbirini sevmek zorunda değil.
İçinizde beni sevmeyenler olabilir.
Benimde sevmediklerim olabilir.
Buna herkes saygı duyar.
Ama birşey var ki,
sözkonusu gazeteciliğin çıkarları ve mesleğimizin geleceği ise,
işte o zaman hepimiz birbirimizi sevmek, omuz omuza vermek zorundayız.
Çünkü biz gazetecilerin, birbirimize düşmek yerine, birbirini düşünme gibi bir sorumluğumuzunda olduğuna inanıyoruz.
Bizler inanıyoruz ki,
Yerel medya kendisini çağın gereklerine uygun olarak yeniden yapılandırdığı takdirde toplumsal hayatın yeniden aranılan ve sözü muteber bir unsuru olacaktır.
Yerel yayın kuruluşları bunun için ekonomide verimliliğe, sosyal, kültürel ve sportif hayatta sürekliliğe, iletişimde sürate, günlük hayatta yerelliğe önem vererek yeniden kendilerine bir yön vermek zorundadır.
Sevgili Meslektaşlarım
sıkıntılar ve sorunlarımız vardır.
Ancak bunların hiçbiri aşılamaz da değildir.
Yeter ki, birbirimize karşı saygı ve seviye ölçülerinde sınırı aşmayalım,
yeter ki, mesleğimizin itibarını küçük düşürecek girişimlere karşı koyalım,
yeter ki mesleki sorunlar noktasında tek yürek tek ses olabilelim..
Sevgili meslektaşlarım..
BALIKESİR Gazeteciler Cemiyeti, 50. yaşına "merhaba" diyecek Aralık 2010'da..
Münir Yenal, Cevdet Demiray, Cahit Albayrak, Şemsi Aran, Hayati Çelik, Halil Nusret Ertüz, Emrah Sağdıç, Turhan Savaş, Fikri Özakbaş, Ekrem Balıbek, Reşit Kıpçak, Nejat Akpınar, Nihat Özbek..
Bugün aramızda olmayanları rahmetle anarken, yaşayan üstadlarımıza uzun ömürler diliyorum.
Cemiyetimizin bugünlere ulaşmasında her birinin emekleri var.
Kimi başkanı, kimi kurucusu, kimi yöneticisi, kimi sade birer üyesi olarak katkı sağlamışlar.
Yarım asır diyebileceğimiz süreçte zaman zaman dalgalanmalar olmuş.
Bölünmeler, parçalanmalar, ayrılıklar yaşanmış.
Son çeyrek yüzyılda yaşananları da iyi bildiğimi sanıyorum.
Kırgınlıkların, küskünlüklerin, ayrışmaların neden, niçin, nasıl, kimlerin kaprisleri veya kişisel çıkarlarını düşünmesi nedeniyle kaynaklandığını gazetecilik mesleğinin kutsallığına inanan meslektaşlarım en az benim kadar biliyor.
Geçmişi sorgulayabilirim.
Kimin ne amaçla ne gibi yanlışlar yaptığını sıralayabilirim.
Suçlular ilan edebilirim.
Böylesine sorgulamanın ise, camiamıza yeni bir kırgınlık, küskünlük ve bölünmüşlük getireceğini en iyi bilen, yaşayan biriyim.
Ne diyor Hz. Mevlana;
"Dün dünde kaldı cancazım, bugün yeni bir şeyler söylemek lazım."
***
BANDIRMA'dan Sındırgı'ya, Dursunbey'den Ayvalık'a kadar ilimizin her noktasında görev yapan meslektaşlarımızla birlikte 3 yıl önce yola çıkarken; "Bizler dünü değil, yarını kurtarmak istiyoruz" görüşünü benimsemiştik.
Kutsal olarak gördüğümüz ve yasama-yargı-yürütmenin ardından "4. Kuvvet" dediğimiz gazetecilik mesleğinin (en azından yaşadığımız ilde) "saygın" konumunu geri kazanması noktasında yapabileceğimiz birşeyler olduğuna inanmış;
"Başka Balıkesir, başka Gazeteciler Cemiyeti yok!" demiştik.
Bölünmüşlüğü, parçalanmışlığı, kırgınlıkları ve küskünlükleri tarih sayfalarında bırakacağımıza vurgu yaparak şu sözü vermiştik:
"Balıkesir Gazeteciler Cemiyeti'nin adı ülkenin her köşesinde duyulacak, gururla konuşulacak."
İddialı bir çıkış değildi bizimkisi.
Neden mi?
Önce geçmişi sorguladık, ardından geleceğin daha iyi olması noktasında neler yapılması gerektiğini masaya yatırıp dersimize çalıştık.
Bir üç yıl öncesine, bir de bugüne bakıyoruz.
Tabelası bile bulunmayan, bir klasörden ibaret  ve o dönemde 47 yaşında olan Balıkesir Gazeteciler Cemiyeti bugün Balıkesir medyasının adını gururla konuşabildiği bir mesleki örgüt haline dönüştü..
Bu sizlerin bizlere hiç eksilmeyen desteği ve güveni sayesinde gerçekleşti.
İşte bunun için
Mütevaziliği bir kenara bırakarak şunu söylüyoruz:
ÜÇ YIL ÖNCESİYLE BUGÜN ARASINDA DAĞLAR KADAR FARK VAR..
Sanıyoruz ki o farkı sizde farkediyorsunuz.
Mustafa Necati Bey anısına gerçekleştirdiğimiz "Gazetecilik Başarı Ödülleri Yarışması"nın ödül töreninde şöyle demiştim:
"Balıkesir Gazeteciler Cemiyeti, ilin en eski meslek örgütlerinden biri olmasına karşın yönetim olarak kendimizi ayaklarının üzerine henüz yeni basan bir bebek gibi görmekteyiz.
Geride bıraktığımız 2 yılı emekleme süreci olarak nitelerken çok hızlı hareket ederek diğer iller ile olan açığı kapattığımıza, Balıkesir Basınını lâyıkıyla temsil ettiğimize inanmaktayız."
Değerli üyelerimiz,
Emanetinizi teslim aldığımız günden bugüne kadar yaptıklarımızı tek tek sıralamaya gerek duymuyoruz.
Çünkü hep bizimle beraberdiniz gerçekleştirdiğimiz her etkinlikte.
Kırgınlıkları, küskünlükleri, ayrışmaları bitirdik.
Görevde bulunduğumuz sürece hem mutluluklarınızı, hem acılarınızı paylaştık.
"Gazetecileri sadece gazeteciler korur. Örgütlü güç asla yenilmez." ilkesiyle hareket ettik.
Cemiyetimizden ayrılan meslektaşlarımızı çatımız altında yeniden buluşturarak Balıkesir Basınını tek yürek haline getirdik.
Ben burada Sıtkı Şeremetli ve ekibinde bulunan meslektaşlarımıza da Balıkesir Basınının tek yürek tek ses olması noktasında gösterdikleri hassasiyete cemiyetimiz adına teşekkür ediyorum.
Sevgili meslektaşlarımız;
Hep ilkleri gerçekleştirdik.
Başbakanlık Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü ve Balıkesir Valiliği ile ortaklaşa gerçekleştirdiğimiz eğitim seminerinde 7 il ve 3 ülkeden 200 gazeteciyi ağırladık, Balıkesir ilinin tanıtımına katkıda bulunduk.
Balıkesir medyasının adı Türkiye sınırlarını da aştı.
Dünyanın birçok ülkesinde Balıkesir ve  Gazeteciler Cemiyeti'nin adı duyuldu.
Cemiyetimiz kurucusu olmakta övündüğü Türkiye Gazeteciler Federasyonu'nun yönetimine girme başarısını yine sizlerin bizlere verdiği güç sayesinde başardı.
Söyledik ya, hep ilkleri gerçekleştik.
Çünkü 3 yıl önce yola çıkarken bizlere yüklenen ödevlerin ve sorumlulukların farkındaydık.
Üyelerinin tamamının meslek mensuplarından oluşması koşuluyla, her alanda etik ve ahlaki değerlerin ön planda tutulduğu etkin bir meslek örgütü olarak üyelerinin mensubu olmaktan onur ve gurur duyduğu, imrenilen, kıskanılan  kurumsal kimliğe sahip bir cemiyet yaratmak zorundaydık.
Yapılanlara birebir tanık oldunuz, attığımız her adımın ve gerçekleştirdiğimiz her icraatın içinde yeralarak destek oldunuz.
Çalışma heyecanımıza heyecan kattınız.
Mesleğimiz adına, Balıkesir Basını adına  güzel işler yaptığımıza, sizlerin bizlere olan güvenini boşa çıkarmadığımıza inanıyoruz.
sevgili meslektaşlarımız
Aradan geçen üç yılda bu hedeflerimizin ne kadarını başarabildiğimizi sizlerin ve kamuoyunun takdirine bırakıyoruz.
Ama şunu da söylemek istiyorum ki, benim seçildiğim Kıbrıs ve Azerbaycan'ın da aralarında bulunduğu yaklaşık 80 cemiyetin üye olduğu Türkiye Gazeteciler Federasyonu yönetim kurulu üyesi olmam, Balıkesir Gazeteciler Cemiyeti'nin kendi alanında ülke genelinde en önlerde de saf tuttuğunun göstergesi değil mi?
Unutulmaya yüz tutmuş ve bizim dönemimizde başlatılan ödül törenlerinin her birisi başlı başına ses  getirmedi mi?
Gerek ödül törenleri ve gerekse kültürel etkinliklerimizde Türkiye'nin en önemli isimlerini ağırlamadık mı?
Sadece yerel basın kuruluşları ve meslektaşlarımızın değil, tüm Balıkesir'in desteğini arkamıza alarak başardığımız işlerde,
daima toplumsal yarar gözeten ve topluma karşı yüklendiği sosyal sorumlulukları da ihmal etmeyen,
Balıkesir ilinin çıkarları sözkonusu olunca, elini taşın altına koymaktan  hiç çekinmeyen bir cemiyet olmadık mı?
Elbette yaptıklarımız var,  ama yapamadıklarımızda var.
Elbette başarmaya çalıştığımız ancak başaramadığımız işlerde var.
Elbette bu hedeflerimizden vazgeçmiş değiliz.
Sizlerin desteği arkamızda oldukça hiçbir hedef bizler için hayal değil.
Ancak neredeyse sıfırdan alınan bir cemiyetin üç yılda başardıklarına bakarak geleceğe ilişkin hiçbir endişe taşımadığınıza eminim.
Değerli konuklar, sevgili meslektaşlarım
Şimdi söyleyeceklerimi bir dertleşme kabul etmenizi istiyorum
Çünkü bir illetten söz edeceğim sizlere.
Belki içinizde alınganlıklar gösterenler olacak.
Belki de yanılıyorsun diyenler.
Bu gerçeği hepimiz kabullenmek durumundayız diye düşünüyorum.
Dedikodu.. Dedikodu..
Ne olursunuz şu illetten vazgeçelim.
Mesleğimiz adına, Balıkesir adına yalvarıyorum size.
Benim hatalarım olabilir, içinizden birinin hatası olabilir.
Lütfen bunu kapalı kapılar ardında dedikodu üreterek değil,
birbirimizi karalayarak, birbirimize iftira atarak değil, yanyana gelerek, yüzyüze çözelim.
Medeni insanın yapması gerekende budur diye düşünüyorum.
Bu konuda benim çok sevdiğim bir söz var.
Bakın ne diyor bir düşünür:
Zannettim, tahmin ettim, öyle söyledi, öyle söylediler
üzerine iş yürütmek, karar almak hep hata olur.
Sorun, soruşturun. İşin aslını öğrenin.
Ondan sonra karar verin ve uygulayın..
Bu sözleri kimseyi incitmek için kullanmıyorum.
Sadece ve sadece birbirimizi sevelim, saygı duyalım diye söylüyorum.
Dedikodu değil,
Hem mesleğimiz, hem de Balıkesir için birşeyler üretelim.
Sevgili meslektaşlarım;
DURMAK YOK. YOLA DEVAM diyerek sözlerimi tamamlarken, sizlerin bizlere bugüne kadar verdiği destek karşısında şunu da söylemek istiyorum.
50. YILIMIZ BALIKESİR'in ve BALIKESİR GAZETECİLER CEMİYETİ'NİN 'ALTIN YILI' OLACAK.
Hiç eksilmeyen güvenimle, tüm camiamıza saygı ve sevgilerimi sunuyorum."
Otel Basri Hünkar Salonu'nda gerçekleştirilen kongreye Cemiyetin kayıtlı 205 üyesinin tamamına yakını katıldı. Listesi oybirliğiyle kabul edilen Demir, teşekkür konuşması için geldiği kürsüde, salondaki tüm üyeleri alkışlayıp, "Yeni dönemde hepinizin birer yönetim kurulu üyesi olarak çalışarak ekibimizin çalışmalarına destek vereceğinize inanıyor, Balıkesir medyasını ve cemiyetimizi daha üst noktalara taşıyacağımıza inancım tamdır" dedi.  Gazetecilerin birlikteliği kongre sonunda verilen kokteylle taçlandı.
BGC'nin yeni yönetim kurulu şu isimlerden oluştu:
YÖNETİM KURULU ASİL ÜYELERİ
Ramazan DEMİR (Başkan)
Coşkun YAMAN, Ümit BABACAN, Ertan FİLİZEL
Tuğba S. Berber KARAMAN, Atilla KAYA, K. Ceren HERESER, Ramazan KARACA
Emrah ELMAS
YÖNETİM KURULU YEDEK ÜYELERİ
Cengiz CESUR, Levent UYSAL, Didem KANTARLIOĞLU, Tümer ALNIAÇIK, Devrim DERİN , Alper ÖNDÜl, Ali Osman ATA, İlkan TOPRAK
DENETİM KURULU (ASİL)
Mahmut ACARÖZ, Kaan BİNGÜL, Mustafa SÜTÇÜOĞLU
DENETİM KURULU (YEDEK)
Serhat ŞENKÖKÇÜ, Hüseyin CEYLAN, Erol UÇAR
DİSİPLİN KURULU (ASİL)
İzzet YILDIRIM, Gökçen KABAY, Selahattin YAY
DİSİPLİN KURULU (YEDEK)
Aziz HAN, Semih BOLLUK, Hüseyin CEYLAN
SEÇİCİ KURUL (ASİL)
A. Ekrem BALIBEK, Sıtkı ŞEREMETLİ, Özcan ÖZAKBAŞ, İlhan KÜÇÜK, Doğan ALPARSLAN, Güzide SÜRMELİOĞLU, Deniz ÖZBAY, Necati UYTUN, Sedat BOLDAN
SEÇİCİ KURUL (YEDEK)
Ömür BİR, Hilmi DUYAR,  Nuri DEMİR, Ahmet İMREN, Mustafa YAMANER, Kazım ÖGÜN,
Nurettin ISSIZLAR, Tahsin AYYILDIZ, İrfan BİLGEN

Kayıt : 15.03.2010