BURAYA KADAR...
"Yoruldum. Hiç bir şey beni bu kadar yormadı." ifadesini kullanan Esen Balıbek, yazısının bir bölümünde şu çarpıcı tespiti yaptı: 
"Gazetecilik adı altında ulusal ve yerel basında, yalan söyleyen, ucuza satılan, şantaj yapan, yardım alan hiçbiri yormadı beni, yoramazdı da.
Yeni Haber dışında biri ikisi hariç neredeyse tamamı diyebileceğim, hiç bir şeyi paylaşamadığım ve ulaşamadığım, adına devletin gazete dediği yayın organlarıyla, bir görüldüğünü yaşamak yordu.
Biliyorum bir kısmı Yeni Haber’in sahadan çekilmesine avuç ovuşturacak. Pastadan alacakları pay bizim çekilmemizden sonra artacak elbette. Yani onlara giderayak iyilik yapıyoruz böylece. Ama olsun.
Buraya kadar."
....

YAŞASAYDI BİZİM GİBİ DAVRANIRDI...
Okurlara teşekkür eden, gazete çalışanlarından helallik isteyen Esen Balıbek, yazısının bir bölümünde babası Ekrem Balıbek için "yaşasaydı bizim gibi davranırdı" ifadesini kullandı.
İşte o bölüm:
"Ekrem Balıbek, ölünceye kadar savunduğu düşünceleriyle gitti.
Yaşamında saygı gördü, alkışlandı, ama sıkıntılar içinde ayrıldı aramızdan.
Balıkesir onun kendisini sevdiği kadar sevemedi Ekrem Balıbek’i. .
Vefatının ardından yazdığım yazıda belirttiğim gibi onun iki sevgilisi vardı.
Balıkesir ve Yeni Haber.
Sahip çıkmaya çalıştık gazete çalışanları ile birlikte o iki sevgiliye.
Ne kadar başarabildik bilmiyorum.
Sevgililerden Balıkesir konusunda tereddüt içindeyim.
Umarım ihanet içinde değildir. Balıkesir biraz unuttu gibi kendisini.
Diğer sevgilisi Yeni Haber için yeterli ilgiyi göstermediğimiz konusunda bizi suçlayanlar çıkabilir.
Ama şuna inanıyorum eğer yaşasaydı o da bizim gibi davranırdı.
İçim rahat."
....

ÜZGÜNÜZ...

YENİ HABER bu şehrin hafızasıydı.
Balıkesir Basın tarihinin en eski gazetesiydi.
Kurucusu ve baş yazarı Ekrem Balıbek, ilkeli gazeteciliğin sembol ismiydi Balıkesir'de.

52 yıllık bir gazetenin yayını sonlandırması üzücü olduğu kadar, meslek ilkelerinden ödün vermeyen meslektaşlarımızın hangi zorluklarla ayakta kalmaya çalıştığının, iyiyle kötünün, güzelle çirkinin ayırt edilememesi sonucu artık dayanma güçlerinin kalmadığının göstergesidir.

Gerek devletimiz, gerekse yerel yönetimlerimiz "gazete" ile "bülten" arasındaki farkı görmesine rağmen ikisini de aynı kritere tabi tuttuğu

İş dünyasıyla STK'lar ise, gazeteciler yerine, kutsal mesleği bir çeşit silah gibi kullananların yanı sıra 'kelepir' ve 'kullanışlı' çevrelere prim verdiği sürece

Ülkemizdeki çok sesliliğin teminatı ve demokrasimizin vazgeçilmezi olan Anadolu Basınındaki gazetecilerin yerini, üçkağıtçıların alacağından endişe duymaktayız.

Söylenecek o kadar çok söz, tarihe bırakılacak o kadar çok not var ki, hangi birini söyleyelim, hangisini yazalım inanın bilemiyoruz.

Üzgünüz...

BALIKESİR 
GAZETECİLER CEMİYETİ 
YÖNETİM KURULU