Başkanımızın Kongre Konuşması

9 Mart 2019 tarihinde yoğun katılımla gerçekleşen olağan genel kurulumuzda Gazeteciler Cemiyeti başkanlığına yeniden seçilen Ramazan Demir, kongreyi açılış konuşmasında önemli konuları gündeme getirdi. Cemiyetlerin, Basın Mes- lek Odalarına dönüştürül- mesi gerektiğine vurgu yapıp basın emekçilerini ilgilendiren yasanın değişmesini istedi.

Değerli hazurun
Şahsım, yönetim kurulum ve meslektaşlarımız adına sizleri sevgi ve saygıyla selamlıyor, genel kurulumuzu katılımınızla onurlandırdığınız için teşekkür ediyorum.


Sevgili meslektaşlarımız
Sevdası, kavgası Türkiye ve Balıkesir olan, kalemlerini ülkesinin ve milletinin çıkarı için kullanan, beyinlerini ilimizin gelişimi noktasında yoran Balıkesir Basınının kalbi bugün bu salonda atıyor. 
Hasan Basri Çantay ve Mustafa Necati gibi Türkiye'nin iki değerinin imzasını da taşıyan 133 yıllık geçmişe sahip  camiamız adına önemli bir gün bugün. Balıkesir gazetecileri adına ve camiaya yakışan ortamlarda gerçekleştirilen bir genel kurulda daha dayanışmanın en canlı örneğini sergiliyor.
Biz bunu, bundan 57 yıl önce Merkez, Güney Marmara ve Körfez gazetecilerinin omuz omuza vererek sağlam temeller üzerine kurdukları Balıkesir Gazeteciler Cemiyeti'nin birleştirici, bütünleştirici gücüne bağlıyoruz. 
***
Bu güce güç katan isimleri..
Başta Cemiyetimizin kuruluşunda imzaları bulunan Münir Yenal, Cevdet Demiray, Cahit Albayrak, Ekrem Balıbek, Nejat Akpınar, Güngör Gezer, Şadi Kural, Ali Gezer ile Reşit Kıpçak olmak üzere
Fikri Özakbaş, Mithat Camicioğlu, Aydın Filizel, Necdet Karabaş, Ali Sürmelioğlu, Rafet Aktay, Mazhar Erensoy, Halil Taner ile Ünal Yakıt'ı,
Ayvalık'tan Avni Baskın, Rıza Conkbayır, Ali İnsan Irmaklı,  Kemal Uysal Kolanyalı, Naci ve Metin Uğral kardeşler ile Ceynur Karagözoğlu ve Levent Pamirol'u,
Burhaniye'den Turhan Savaş abimizi
Bigadiç'ten Hasan Çakmak'ı, 
Dursunbey'den Mehmet Elmacı ile İsmail Öneş'i
Bandırma gazeteciliğinin bir dönemine damga vuran isimleri 
İzzettin Yaşbek.. Ekrem Özüredi.. Zeki Yücel.. Hüseyin Cahit Yalçın..  İrfan Sayılı.. Şemsi Aran.. Nihat Özbek.. İzzettin Pesen.. Halil Nusret Ertüz'ü.. ve  cemiyet kurucularımızdan Hasan Basri Atılganer'i.
Erdek Basın tarihine adını yazdıran Orhan Issızlar.. Suat Ulgay ile Tuncay Ertan'ı..
Edremit körfezinden Saadettin Öcal, Hayati Çelik ustalar ile Selahattin Yay, Kayahan Öcalan,
Gönen'den Zeki Yücetürk, Sait Argeşo, İhsan Öz, Ahmet Çiçek'i
Susurluktan Hadi ve Şadi Kural kardeşleri, Orhan Durmaz'ı,
Manyas'tan Ali Osman Usta'yı ve isimlerini sayamadığım Balıkesir basının isimsiz kahramanlarını saygı ve rahmetle anıyorum.  
gerçek manada kutsal mesleğin temsilcileri olan siz meslektaşlarımı da selamlıyorum.


Hanımefendiler, bey efendiler
Anadolu Basınının sorunları, Anadolu gazetecisinin sıkıntıları çok.
Anlatmaya sıralamaya başladığımda sabahı yapabiliriz.
Buna ne benim nefesim yeter, ne de sizin sabrınız.
Biz sorunlarımızı biliyoruz. 
Sorumluluklarımızı yerine getirdiğimizde çözülebileceğinin de bilincindeyiz.
Kısa da olsa önemli gördüğüm, meslektaşlarımda bana katılacağına inandığım birkaç konuyu paylaşmak istiyorum .


Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu (TGK) Teşkilat ve Konya Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Sefa Özdemir'in başkanlığındaki divanda Canfeda Eser, Gülçin Savaşaneril Yurdakul, Jale Filizel ile A. Hakan Atila görev aldı.

Değerli konuklarımız
Demokratik toplumlarda halkın haber alma hakkı basın ve ifade özgürlüğüyle mümkün. 
Halkın sesi, gözü, kulağı olma görevini üstlenen basın, aynı zamanda düşünce özgürlüğünün de en etkili aracı. 
Bizler, gazetecinin yazdığı haber, yaptığı yorum nedeniyle yargılanmasını ve tutuklanmasını istemiyoruz. 
Bunu isterken, 
Basın özgürlüğünün kişisel özgürlük olarak algılanmamasını..
Terör örgütlerinin propaganda aracı olarak kullanılmamasını..
Milli çıkarları zedeleyecek bilgi ve belgeleri yayınlama aracı olarak görülmemesini..
Kişilerin özel hayatlarına girme, hakaret etme hakkı vermediğinin de bilinmesini istiyoruz.
Çünkü
Gazetecilik 
ruhunda muhaliflik olsa da, karalama, küçük düşürme, 
hedef gösterme, ülkesi aleyhine yayın yapma sanatı değildir.
Gazetecilik yapmak demek haber üretmektir; 
Gazetecilik demek kamuoyu oluşturmaktır; 
Gazeteci demek olayları doğru ve düzgün, dürüst yansıtmaktır.

Hanımefendiler, beyefediler.
Basın özgürlüğü, ifade özgürlüğü noktasında mücadeleye sonuna kadar varız. 
Ama...
Basınımızın bugünkü yapısını da samimiyetle ortaya koymak zorundayız. 
Gazete, televizyon, dergi, radyo, haber ajansı, internet ve sosyal medyayı kapsayan sektörümüzün durumu pek iç açıcı değil!
Bu kutsal mesleği basın ilkelerine uyarak yapanlar azınlığa düştü, düşecek. 
Dileyen herkes, mesleki eğitimine, bilgi birikimine bakılmaksızın habercilik yapabiliyor çünkü.
Eskiden eline fotoğraf makinası alan gazeteciyim diye ortaya çıkıyordu, bugün akıllı telefona sahip olan gazetecilik yapıyor!
Aklına geleni sorgusuz sualsiz hiçbir kurala uymadan yazıyor, kafayı çekip sosyal paylaşım mecrasında canlı yayın yapıyor! Hem Türkçeyi katlediyor, hem gazetecilik mesleğini..
Çıkarına ters düşene hesap soruyor, hakaret ediyor. 
Belediye başkanlarını, siyasetçileri, iş adamlarını, bürokratları tehdit edip şantaja başlıyor.
Öyle başlıklar atılıyor ki, baktığımızda mesleğimiz adına yüreğimiz yanıyor.
Öyle yorumlar yapılıyor ki, okuduğumuzda tüylerimiz diken diken oluyor
Hop arkadaş! dediğinizde, "Özgür basın susturulamaz" yaygarası koparıyor.  
Kişisel özgürlük anlamına geldiğini sandığı Basın ve ifade özgürlüğünün arkasına sığınıyor.
Hanımefendiler, beyefendiler
Gazetecilik ruhunda muhaliflik olsa da, 
karalama, küçük düşürme, özel hayata girme, 
bürokratı, işadamını, siyasetçiyi, belediye başkanlarını tehdit etme, hedef gösterme, 
ülkesi aleyhine yayın yapma sanatı değildir.

Gazetecilik feysbuk ve twittirda ahkam kesmek, güzel Türkçemizi de katlederek  insanların onurlarıyla, şerefleriyle oynamak değildir. 

Gazetecilik yapmak demek haber üretmektir; 
Gazetecilik demek toplum yararına olan işlerde kamuoyu oluşturmaktır; 

Gazeteci demek olayları doğru ve düzgün, dürüst yansıtmaktır.
Gazeteci ne savcıdır, ne hakim. Halkın avukatıdır. 

Gazeteci yaptığı haberde, yorumda tek bir şeyi gözetir. O da kişisel çıkar değil halk yararıdır.
***
Değerli konuklar, sevgili meslektaşlarım
Her mesleğin bir kuralı var ama, bizim mesleğin  yok!
Standardı olmayan, kafası esenin içinde yer alabileceği tek meslek dalı maalesef gazetecilik.
Oysa Türkiye'de, pek çok ülkede olduğu gibi, mesleklerle ilgili yasal düzenlemeler vardır. 
Herkes avukatlık, doktorluk yapabiliyor mu? 
Kafası esen mühendislik, mimarlık, mali müşavirlik yapabilir mi?
Yapması için mutlaka eğitim ve belli bilgi birikimi olması şart.
Gazete çıkarmak kadar kolay bir iş yok bu ülkede!
Meslek kutsal ama standardı ve sınırı yok. 

Acilen basın sektöründe mesleki düzenlemeye gidilme ihtiyacı vardır.
Bu kapsamda günümüzde dernek statüsünde olan basın meslek örgütlerinin,
mesleki düzenleme kapsamında Basın Meslek Odalarına dönüştürülmesi gerekmektedir. 
Bu amaçla 1938 yılında kabul edilen ancak daha sonra yürürlükten kalkan Türk Basın Birliği Yasası günümüz koşulları göz önüne alınarak düzenlenmeli ve yeniden çıkarılmalıdır.


Meslektaşlarımızın en temel sorunlarından bir diğeri olumsuz çalışma koşullarıdır. 
212 sayılı yasa olarak da bilinen 5953 sayılı Basın Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştıranlar Arasındaki Münasebetleri Düzenleyen Kanun, çalışamaz hale gelmiştir.
Derhal yeniden düzenlenmelidir. 
Bu konuda yaptığımız çalışmaları Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu nezdinde gerekli platformlara taşıdık.
Öte yandan, yıpranma hakkından sadece Sarı Basın Kartı olanlar yararlanabilmektedir.  
Bu hak, 2017 yılı sonunda yapılan bir düzenleme ile, daha da düşürülmüş, fiili hizmet indiriminden yararlanılacak sürelere izin ve tatil günleri ile rapor ve eğitim dönemleri dâhil edilmemiştir. 
Bu sorun mutlaka çözümlenmelidir.  Basın emekçileri bunu anasının ak sütü gibi hak ediyor.Takipçisiz.

***
Genel kurulumuzu katılımlarıyla onurlandıran değerli konuklarımız;
Sizlerden küçük bir ricamız var.
Bizler evimizin önünü süpürüp temizlemek istiyoruz. 
Bugünkü durumda ve standartlarda bunu sadece bizim yapmamız yeterli değil.
Pırıl pırıl bir temizlik için desteğinize ihtiyacımız var. 
Kimin ne olduğunu, neyin peşinde koştuğunu kimlerin kara, kimlerin ak-pak olduğunu bizden daha iyi bilen sizlersiniz.
Herkese hak ettiği şekilde davranın. Hak ettiğini verin!
Unutmayın ki;
Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın diyerek yaşattığınız yılanların bir sonraki hedefi, siz olursunuz.
Bugüne değin bir çok olayda bunun gerçekleştiğine şahitlik de ettiniz!

***
Değerli dostlar,
Yerel medyanın, yerel gazetecinin önemini, değerini iyi anlamanız açısından bir gerçeğin altını çizmek istiyorum. 
Burada yaşayanlar şunu iyi bilmeliler ki, 
Balıkesir Basını ve gazetecileri olmazsa sizin sesinizi duyan olmaz. Dünyanın en güzel işini de yapsanız, en büyük eseri de ortaya koysanız yaygın medya da yer alması zor. 
Ancak  bir yerel gazetenin ulaştığı kadar insana ulaşmayan bölge eklerinde yer alırsınız.
Çünkü, bizim yaygın, onların ise kendilerini ulusal diye lanse ettiği basın, Türkiye'de ekonomiyi İstanbul'dan, siyaseti de Ankara'dan ibaret görüyor. 
Anadolu kentleri felaket varsa hatırlanıyor.
Ege ve Marmara'nın incisi Balıkesir güzellikleriyle değil, vahşet haberleri varsa İstanbul medyasının ilgi odağı olur!
Onun için bölgenizdeki gazete ve dergilerin, radyo ve televizyonların kıymetini bilin.  
Bu işi dürüstçe yapanlara sahip çıkın, destek olun.

Kayıt : 11.03.2019

BALIKESİR GAZETECİLER CEMİYETİ
BGC Medya Merkezi ve Basın Müzesi / Karesi Mh. Kaya Sk. No: 8 - BALIKESİR elektronik posta adresimiz: balikesirgazetecilercemiyeti@gmail.com
Tel : 0266 239 20 10    Gsm : 0531 851 10 10    Fax : 0266 239 20 10
Copyright © 2024 bgc.balikesir.gen.tr - Her Hakkı Saklıdır !