GAZETECİ MÜCADELE EDER

TÜRK Basını, sansürün kaldırılışının 105. yılında farklı ve biçim değiştiren sansürle karşı karşıya.. "24 Temmuz 1908’de Meşrutiyetin ilanıyla Türk basınından ilk kez sansür kaldırıldı. Bu yıl sansürün kaldırılışının 105'inci yıldönümünü kutluyoruz. Ancak bu yine buruk bir kutlama olmanın ötesine geçemiyor. Basından sansürün kaldırılması bir bayram olarak kutlanmalıdır. Ancak içinde bulunduğumuz ortamda 24 Temmuzlar bayram olmaktan çıktı. Artık 24 Temmuz basın özgürlüğü ve mücadele günü olmalıdır."

BALIKESİR Gazeteciler Cemiyeti basından sansürün kaldırılışının 105. yılında bir açıklama yaparken, gazetecilerin bu anlamlı gününü kutladı.

Açıklamada şu görüşlere yer verildi:

"24 Temmuz 1908’de Meşrutiyetin ilanıyla Türk basınından ilk kez sansür kaldırıldı. Bu yıl sansürün kaldırılışının 105'inci yıldönümünü kutluyoruz. Ancak bu yine buruk bir kutlama olmanın ötesine geçemiyor.

Sansürün kaldırılmasının üzerinden yüzyılı aşkın bir süre geçmiş olmasına karşın ne yazık ki ülkemizde basın özgürlüğünden söz etmek kolay değildir. Sansür günümüzde değişik şekillerde karşımıza çıkmaya devam etmektedir.

Basından sansürün kaldırılması bir bayram olarak kutlanmalıdır. Ancak içinde bulunduğumuz ortamda 24 Temmuzlar bayram olmaktan çıktı. Artık 24 Temmuz basın özgürlüğü ve mücadele günü olmalıdır.

Sadece düşüncelerini dile getirdikleri için yıllardır cezaevinde tutsak olan, işten atılan, işini bırakmak zorunda kalan, zorunlu izne çıkarılan, çok zor koşullarda kamuoyunu aydınlatmaya çalışan gazeteciler ne yazık ki ülkemizin bir gerçeğidir.

Balıkesir il genelinde ise sadece yazdıkları için gazetecilere yapılan fiili saldırılar bir başka acı gerçektir. 18 Aralık 2009’da yaptığı haberler ve köşe yazıları nedeniyle uğradığı hain saldırıda yaşamını yitiren gazeteci arkadaşımız ve cemiyetimiz üyesi Cihan Hayırsevener’i de bir kez daha rahmetle anıyoruz.

GAZETECİ SANSÜRLE MÜCADELE EDER...

Bu aşamada gazetecilerin dayanışması, birbirine ve mesleğine sahip çıkması büyük önem taşımaktadır.

Günümüzde 105 yıl önce gazetelerine gelen sansür memurlarını 'gazeteler hürdür, sansür yasaktır' diyerek geri çeviren Ahmet Cevdet, Mihran Efendi gibi gazeteciler gibi cesur olmalıyız.

24 Temmuz’da tüm meslektaşlarımıza ‘Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ni bir kez daha hatırlatmak istiyoruz:

"... Gazeteci, basın özgürlüğünü, halkın doğru haber alma, bilgi edinme hakkı adına dürüst biçimde kullanır. Bu amaçla her türlü sansür ve otosansürle mücadele etmeli, halkı da bu yönde bilgilendirmelidir.

Gazetecinin halka karşı sorumluluğu, başta işverenine ve kamu otoritelerine karşı olmak üzere, öteki tüm sorumluluklardan önce gelir.

Bilgi ve haber ile özgür düşünce, herhangi bir ticari mal ve hizmetten farklı olarak toplumsal bir nitelik taşır. Gazeteci, ilettiği haber ve bilginin sorumluluğunu üstlenir ve paylaşır.

Gazetecinin özgürlüğünün içeriğini ve sınırlarını, öncelikle, sorumlulukları ile meslek ilkeleri belirler"

Çileli olduğu kadar kutsal olan gazeteciliği büyük bir özveriyle yapan meslektaşlarımızın 'buruk ama anlamlı’ gününü kutluyoruz.

Kayıt : 08.08.2013